ÇOCUKLAR NEYİN ONLARA İYİ GELDİĞİNİ BİLİR. ONLARA GÜVENİN.

ÇOCUKLAR NEYİN ONLARA İYİ GELDİĞİNİ BİLİR. ONLARA GÜVENİN.

Çocukların dünyasını anlamak ve onlara ayak uydurabilmek isteyen ebeveynlerin işi günümüzde artık daha kolay. Çünkü bilgi kaynakları hem çok çeşitli, hem de bir bilgisayar ekranı kadar uzakta. Uzmanlara ulaşmaları ve onlara danışmaları da geçmişteki kadar zor değil. Fakat bütün bunlar bir yana, çocukların elinde hem ebeveynlerine hem de kendilerine bu konuda yardımcı olacak olağanüstü bir araçları var: Oyunları.

Son zamanlarda gözlemlediğim ve önemli bir durumdan kısaca bahsetmek isterim.

Yaşadığımız pandemi dönemi,  ebeveynlerin çocuklarıyla eskisinden daha uzun zaman geçirmesine, onların oyunlarına daha çok dahil olmalarına ve gözlem yapabilmelerine olanak sağladı. Bu dönemde çocuklarının oyun oynarken kurguladıkları hayatın, seçtikleri oyuncakların ve davranış biçimlerinin kimi ebeveynler için kaygı verici olabildiğine tanık oldum. Çocuklar oyun oynarken farklı kılıklara girdiğinde, bazen hayali bir arkadaş yaratıp onunla günlerce hatta haftalarca konuştuklarında ya da bir erkek çocuk makyaj malzemeleri ile oynadığında, ebeveynler bunları “düzeltmesi gereken oyunlar” olarak görebiliyor: Oğlum erkekler makyaj malzemesiyle oynamaz!” “Sen kimle konuşuyorsun, orada kimse yok!” Oysa çocuklar oyunlarında denedikleri bu farklı kimliklerle kendilerini keşfediyorlar, benliklerine en yakın olanı bulma yoluna giriyorlar. Bu oyunlara yapılan her zeltici” müdahale, çocuğa Sen şuan oynadığın şekilde benim için kabul edilmezsin, benim yap dediğim halinle seni kabul edebilirim” mesajı iletmiş oluyor. Çocuklara bu noktada doğruyu öğretmek gibi eğitsel bir seviyede yaklaşmaktansa var olan spontanlığın içinde oyunun akıp gitmesine izin vermek, yapılabilecek doğru şeylerden biri.

SİLAHLAR VE SAVAŞ OYUNLARI

Savaş oyunları ve silahlar da ebeveyn zihninde sakıncalı” listesine giriyor. Çocukları birine ateş edip öldürmek istediğinde veya düşmanlarına bombayla parçalamaktan söz ettiklerinde tüyleri diken diken oluyor. Fakat ona biraz zaman tanıyıp oyunu izlediğinizde, korkular ve kaygılar yanında kahkahaların da havada uçuşabildiğini, pek çok duyguya alan açılan bir oyunun yaratıldığını görebilirsiniz. Çocukların, korkularının üstüne yavaşça gidebildiklerine, günlük hayatta henüz karşılaşmadığınız cesaretli bir davranışı oyun içinde sergilediğine tanık olabilirsiniz.

Oyun, çocuğun kendisine veya bir başkasına gerçekten zarar vermeye dönüşürse ebeveynin ancak o zaman bazı sınırlar koyması gerekir. Önemli olan, agresif oyun ve agresif davranış arasındaki farkı görebilmektir. Çocuğu gözlemlemek, içlerinden geldiği gibi olabilmelerine alan yaratmak ve doğru yerde sınır koymak yapılabilecek en doğru şeydir.

Çünkü çocuklar nasıl oynayacaklarını, neyin kendilerine iyi geleceğini bilirler, onlara güvenin.

Uzm. Klinik Psikolog. Zeynep Gündüztepe Andonyadis