TATIL DÖNEMI ÇOCUKLARLA İLETIŞIMDE İPUÇLARI

TATIL DÖNEMI ÇOCUKLARLA İLETIŞIMDE İPUÇLARI

Uzm. Klinik Psikolog Zeynep Andonyadis

Çocuklarla daha çok birlikte olduğumuz zamanları zihinlerine, deneyimlerine dair yeni tohumlar ekmek için bir fırsat olarak görüyorum.

Tatiller de bu anlar için birebir zamanlar.

Çocuklar düşmek, yaralanmak veya bir şeyleri paylaşamamak ve oyunda yenilmek gibi pek çok deneyimin içinden geçiyorlar. Bunların arkasından gelen davranışlar genellikle hayal kırıklığıyla, öfkeyle veya üzüntüyle karşılanıyor. Böylesi anları ebeveynler bir an önce sonlandırmak, çocuklarının yüzlerini hemen güldürmek istemekle hareketle çabucak geçiştirebiliyorlar.

Oysa ki tam da bu kısım çocukların içinde olduğu duruma bir anlam yüklemesi, bu deneyimden bir şey öğrenmesi için müthiş bir fırsat. Böylesi bir durumda ilk etapta çocukların duygularının farkına varmalarına yardımcı olmakla başlamak önemli.

Çocuğumun içinde olup bitenlerin bilincine varmasına nasıl yardımcı olabilirim?

Çocuklar bir duygu hissettiklerinde ebeveynin kendine sorması gereken bir sorudur bu.

Söz konusu bir bebekse en hızlı şekilde müdahale gerekir. İhtiyacını tanımlamaya ve ihtiyacı olanı vermeye çalışmak gerekir. Bebekler acıktıklarını, susadıklarını veya bezlerinin ne zaman değiştirilmesini istediklerini çok iyi bilirler. Onların duygularına eşlik etmek ve size sıkıntısını iletmesine izin vermeniz çok önemlidir.

Söz konusu daha büyük bir çocuk olduğunda ise duygularını yönetme becerisinin arttığını gözlemleyebilirsiniz. Eğer sizden yardım istemiyorsa sorunları kendisinin çözebileceğine güvenebilirsiniz.

Çocuklara ifade alanı bırakmak, duygusunu aktarmasına imkan vermek çocuk yapmakta zorlanıyorsa buna yönlendirmek; Ağla, kendini kötü hissediyorsun, istediğin gibi ağlayabilirsin, sarıl bana ve dilediğince ağla” diyebilmek mühim.

Diğer taraftan Neden” sorusunda süratle kaçınmak gerekiyor. Neden ağlıyorsun?!” sorusu eğer samimi bir merak içermiyorsa çocuk Aslında bunda ağlanacak bir şey yok.” anlamını da çıkarabilir. Üstelik bu soru çocukları düşünmeye zorlar. Fakat çocuk henüz oraya gelmemiş olabilir.

Neden ağladığını öğrenmek duyguların ifadesinden sonra gelmeli. Çünkü bu soru duruma bir çözüm getirmek üzere sorular ve tekrar etmek gerekir “Çocuk henüz o kısma gelmemiş olabilir.” Onun ihtiyacı o an yalnızca duygularına kulak verilmesidir.

“Neden?” Sorusu yerine Ne oldu?” “Ne hissediyorsun?” diye sormak daha yerinde olur. Böylece çocuk yaşadığı duyguya eşlik edildiğini hissedebildiği gibi ifade etmeye de alan bulur.